Kabahat samur kürk olsa kimse üzerine almaz. Kimse suçu üzerine almaz değil suç kürk bile olsa kimse istemez, kabullenmez. Herkes uzak durur.
Kabak başına patlamak: Bir işin kötü gitmesi sonucunda doğacak zararın birkaç kişiden birinin üzerine kalması
Kabak tadı vermek: Bıktırmak, usandırmak
Kabına sığamamak: Sevinçten yerinde duramamak
Kabir azabı çekmek: Çok sıkıntı çekmek
Kabul olmayacak duaya âmin denmez. Gerçekleşmesi imkânsız bir işi yapmaya kalkmak akıllıca bir davranış değildir. Gereksizdir. Uğraşmaya değmez
Kaçan balık iri olur. Kişi elindeki küçük bir fırsatı kaçırınca onu gözünde büyütüp çok değerli hale getirir.
Kaçanın anası ağlamazmış. Kişi kavgada dayak yemekten veya ölmekten kurtulmak için kaçmakla hem kendine zarar verilmesini önlemiş olur hem de eşi dostunun üzülmesini önlemiş olur. En azından ihtimal kendini kurtarmış olur.
Kaçın kurası: Çok tecrübeli her şeyi bilen, kolay kolay geçilemeyen
Kaderine küsmek: Kötü bir durumla karşılaşıp her şeye küsmek
Kadı anlatana göre fetva verir. Kişi haklıda olsa haksızda olsa kadı anlatanın beyanına göre hüküm verir.
Kadı ekmeğini karınca yemez. Toplumda hak ve hukuk kadıların hükmüyle sağlanır ama onlar adaletle hükmetmez insanlara hüküm verirken haksızlık yaparlarsa onların ekmeğini karıncalar bile haram kabul eder yemezler.
Kafa dengi: Aynı düşüncelere sahip olanlar
Kafa patlatmak: Çok düşünüp zihni yormak
Kafa tutmak: Karşı çıkmak, itiraz etmek
Kafadan atmak: Düşünmeden saçma sapan şeyler söylemek
Kafadan atmak: Bir konu hakkında rasgele konuşmak
Kafadan sakat: Akılsız, aklı noksan
Kafası almamak: Anlayamamak, aklının almaması
Kafası çalışmak: Zeki, akıllı
Kafasına koymak: Bir işi yapmaya kararlı olmak, kesin karar vermek
Kafasını kullanmak: Bir işin yapılmasında zekâsını kullanmak, Akıllıca hareket etmek
Kafasını kurcalamak: Bir işi düşünmek, kafasını kurcalamak
Kafayı çekmek: İçki içmek sarhoş olmak
Kafayı tütsülemek: İçki içip sarhoş olmak
Kâğıda dökmek: Alınan kararları yazmak, düşüncelerini yazmak
Kâğıt üzerinde kalmak: Uygulamaya geçirmemek, hayata geçirmemek, unutulup gitmek
Kahvenin yüzü kara ama yüz ağartır. Kahveden amaç dostluktur. Dostluklarda amaç insan ilişkiler yakınlaşma samimi olmaktır. Bunu sağlamanın yolu da ikramdan geçer dostuna yapacağın bir kahve ikramı onunla başlayacak çok uzun ömürlü bir dostluğun başlangıcı olur. Rengi kara olsa da dostluğunda başlangıcıdır.
Kalbin temiz değilse keşiş ol, Şıh ol. Kişinin içinde kötülük varsa kalbi temiz değilse ne olursa olsun yine de temiz olamaz. Keşişte olsa Şıh te olsa durum değişmez. Kişinin kalbi temiz değilse ne olduğu hiç önemli değildir.
Kalbin yolu mideden geçer. Eğer kişinin sevgisini itimadını kazanmak istiyorsanız ona bol bol yemek veya şölenle karnını doyurmalısınız.
Kalayı Basmak: Küfür etmek
Kalbine göre: Başkasına beslediği duygulara göre
Kalbini kırmak: Karşısındakini konuştuğu kişiyi gücendirecek üzecek Hareket etmek
Kalburüstü olmak: Emsallerinden üstün olmak
Kaldırım mühendisi: İşsiz, sokakta avare gezen
Kâle almamak: Ciddi bulmamak, önemsememek, dikkate almamak
Kalem kılıçtan keskindir. Kılıç öldürür tehlikelidir ama etkisi kısa sürer. Kalem ise insana fiziki zarar vermez ama etkisi asırlar boyu sürer. İnsanları her zaman etkiler, yönlendirir.
Kalın incelene kadar ince üzülür. Herkesin bir olaya dayanma gücü farklıdır. Bir şişmanla bir zayıf bir kuvvetli ile bir cılız aynı oranda zorluğa dayanamaz. Güçlü olan dayanır zayıf olan dayanıncaya kadar ölür.
Kalın kafalı: Anlatılanı anlamıyor, Karşısındaki ne söylerse söylesin bir türlü söyleneni anlamıyor manasında kullanılır.
Kalp kalbe karşıdır. İnsanlar birbirlerini gerçekten seviyorsa biri diğeri için ne düşünüyorsa o da onun için aynı şeyi düşünür.
Kalp kırma kırılırsın, yer yarılır gömülürsün. İnsanların kalbini kırmamak en büyük güzelliktir. Gün olur yaptığın davranışlar yüzünden çok utanılacak durumlara düşebilirsin.
Kan ağlamak: Çok büyük üzüntü duymak
Kan akıtmak: Kurban kesmek
Kan alacak damarı bilmek: Nereden ya da kimden menfaat sağlayacağını iyi bilmek
Kan dökmek: Yaralamak, öldürmek, öldürücü eylem yapmak
Kan tutmak: Kanı görünce bayılmak
Kana susamak: Öldürme hırsı içinde olmak
Kanadı altına sığınmak: Koruyuculuğuna girmek
Kanına dokunmak: Çok sinirlendirmek, hiddetlendirmek
Kanına girmek: Birini öldürmek ya da öldürtmek, birine istediği işi yaptırmak için onu kandırmak
Kanını kurutmak: Her şeyini harcatarak fakir duruma düşürmek
Kan kus kızılcık şerbeti içtim de. Ne kadar zorda olursan ol sıkıntını karşındakilere belli etme.
Kapana düşmek: Hile yapılarak tuzağa düşmek
Kapı dışarı etmek: Kovmak, Bulunduğu yerden kovmak
Kar yağar nisan öğünür, nisan yağar insan öğünür. Karın yağması nisan ayında havaların ısınmaya başlaması ile birlikte eriyen kar toprağı besler bu da tarımla uğraşanlar için daha çok mahsul daha çok verim demektir. Nisan ayında yağması ise tarladaki ürünün daha iyi sulanması toprak sahibinin daha çok ürün alması demektir.
Kar yılı var yılı. Eğer kar fazla yağmışsa o yıl çok mahsul olacak bolluk olacak demektir.
Kar zararın kardeşidir. İnsan bir iş yapmaya kalktığında kar da, zararda edebileceğini düşünerek hareket etmelidir.
Karadut açtı mı soyun, döktü mü giyin. Karadut açtığı vakit artık havalar ısındı demektir. Yazlık kıyafetler giymeli, yaprağını dökünce de artık havalar soğudu kışlık kıyafetler giymek gerekir. Bir nevi mevsim habercisi.
Kara gün kararıp kalmaz. İnsan bir şeye takılıp kalmamalı. Üzüntüler dertler sıkıntılar her zaman vardır ama gelip geçerler bir yere takılıp kalmazlar.
Kara haber tez gelir. İnsanlara üzüntü veren haberler kötü haberler hiç gecikmeden tez zamanda yerine ulaşırmış
Kara cahil: Çok bilgisiz, hiçbir şey bilmeyeni
Kara haber: Üzücü haber, Kötü haber
Kara kara düşünmek: Çok üzüntülü olarak düşünmek
Karanlıkta göz kırpmak: İsteğini karşısındakine iyi anlatamamak
Karı ağızlı: Karısının sözlerine göre davranan, Karışının sözleri ile hareket eden
Karınca kararınca: Elinden geldiği kadar
Karnı burnunda: Hamile, Doğurması çok yakın
Karnı zil çalmak: Çok acıkmak
Karalar içerden beyazlar dışardan. İnsan aile içerisinde veya dostlar arasında kırgınlıkları anlaşmazlıkları saklı tutmalı iyilikleri güzellikleri herkese göstermeli.
Karda yürü izini belli etme. İnsan bir işi yapmaya niyet edince onu yapmalı ama kimseye de sırrını vermemeli.
Kardeş kardeşi atmış, yar yar başında tutmuş. İnsanın en zor günüde kardeşi dahi tarafına bakmaz ondan uzaklaşırken yâri eşi en zor anda imdadına koşar. Onu terk etmez.
Kardeş kardeşin ne olduğunu ister ne öldüğünü. Kardeş kardeşin ne çok varlıklı iyi olmasını ister nede darda kalmasını ister.
Kardeşi olmayan garip olur. İnsanın en büyük dayanağı dostu kardeşidir. İyi gününü ve kötü gününü önce kardeşiyle paylaşır. Eğer kardeşi yoksa onu anlayacak dertlerini paylaşacak sıkıntılarına yardımcı olacak kimsesi yok demektir.
Kardeşin büyüğü peder, küçüğü evlat yerine geçer. Ailede kardeşin büyüğü baba yerine geçer baba gibi sayılmalı küçük kardeşse insanın evladı yerine geçer o da evlat gibi sevilip kollanmalı.
Kardeşin düşmanlığı karşıdan düşman çıkıncaya kadardır. Kardeşler arasındaki düşmanlık bir başkasının düşmanlığı oluncaya kadardır. Karşılarına bir düşman çıktığı an kardeşler arasındaki düşmanlık biter dayanışma başlar.
Karga yavrusuna bakmış benim ak pak evladım demiş. Kişi başkaları ne derlerse desin kendi çocuğunu çok üstün çok masum görür.
Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Kişi görgüsüzlüğü yüzünden başkalarını taklit edeyim derken kendi bilgi ve becerisini de kaybeder.
Kargadan korkan darı ekmez. İnsan basit şeylerden korkup yapacağından geri dursa aç kalır. Basit şeylerden korksak aç kalırdık.
Kargaya yavrusu Şahan görünür. Herkese kendi yavrusu çok güzel çok alımlı çok zeki herkesten üstün gözükür.
Karıncadan örnek al, yazdan kışa hazırlan. İnsan karınca gibi çok çalışmalı yazdan kış mevsimi için gerekli ihtiyaçlarını karşılamalı.